Türk Ceza Hukuku’nda hakaret suçu, bir kişinin onuruna, haysiyetine veya itibarına yönelik olarak, sözlü veya yazılı olarak kaba ve antisosyal ifadeler kullanmak suretiyle saldırmak anlamına gelmekte olup bu suç, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 125-131 arasında
düzenlenmiştir
İfade özgürlüğü ilkesini benimsemiş toplumlarda insanlar, belli başlı konularda fikirlerini, eleştirel yönde, bazen yazılı olmayan toplum etiklerine uygun bir dille, bazen de hakaret içerikli kelimeler ve antisosyal cümlelerle açıklayabilmektedirler. İnsanların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdiği bu tarz cümleler, diğer insanları, yöneticileri, siyasileri ve kamuoyunu rahatsız edebilecek açıklamaları da kapsayabilir.
İfade özgürlüğü, bireylerin toplum içindeki saygınlık ve statülerini zedeleyebilecek nitelikteki davranışları kapsamaz. Bu nedenle çoğu ülke, ceza kanunlarında kişilerin saygınlıklarını zedeleyen ve sarsan fiilleri yasaklamıştır.
Türk Ceza Kanunu’muzda ‘’hakaret suçu’’, madde 125 ve 131 arasında, ‘’şerefe karşı suçlar’’ başlığı
altında düzenlenmiştir.
Madde 125 - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
Bu maddelere göre hakaret suçu, iki biçimde işlenebilmektedir:
- 1 - Birinin şeref, haysiyet, onur ve saygınlığını zedeleyecek ve incitecek biçimde, somut bir fiilveya olgu isnat edilmesi, yani somut bir biçimde suçlanması veya suç yüklenmesi hakaret suçunu oluşturur.
Örnek: ‘’Serkan, b marketinden sürekli ürün çalıyor / a kişisini dolandırıyor.’’ cümleleleri, onur ve saygınlığı incitecek somut bir fiille suçlama durumu olup, hakaret suçunu oluşturur.
- 2 - Birine sövmek, yani küfretmek suretiyle o kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak hakaret suçunu oluşturur.
Örnek: ‘’Hırsız, rüşvetçi, adi, yavşak, … sinkaf ettiğimin çocuğu.’’ cümleleri birine sövme ve küfretme amacıyla o kimsenin saygınlığını ve onurunu zedelediği için hakaret suçunu
oluşturur.
Hakaret suçu, sadece
gerçek kişilere karşı, kişinin birey olmasından kaynaklanan kişilik haklarına karşı işlenebilen bir suç türü olup,
tüzel kişilere (örneğin şirketlere vb.) karşı istisnalar dışındaişlenemez. Gerçek kişilerin ismini vermeden ya da hedef göstermeden “A holdingini sinkaf edeyim” biçimindeki cümleler o tüzel kişi/kişilik aleyhine hakaret suçu oluşturmaz.
Buna karşın, “A holdinginin CEO’sunu/yöneticilerini sinkaf edeyim” biçimindeki cümleler o tüzel kişi/kişilik aleyhine hakaret suçu oluşturur.
Hakaret suçu, takibi şikayete bağlı bir suç olmakla birlikte, mağdur (hakaret edilen), hakaret edeni ve hakareti öğrendiği andan itibaren 6 ay içerisinde faili şikayet etmek ve bu hakkını kullanmak zorundadır, aksi halde bu hakkını kaybeder.
Hakaret suçunun,
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı (bu suç işlenme biçiminde şikayet süresi sınırlaması yoktur ve işlenmesi halinde cumhuriyet savcılığı resen soruşturma açar),
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun
davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu
dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
d) Herkese açık ve
aleni bir yerde,
işlenmesi halinde, hakaret suçu cezası
nitelikli hal olarak kabul edilip,
alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Hakaret suçunun oluşmasına sebebiyet veren kelimelerin veya cümlelerin hepsinin, teker teker kanunda bulunmadığı ve bulunamayacağı da bir gerçektir. Suçun oluşabilmesi için kişinin onur, şeref veya saygınlığını zedeleyecek somut bir olgu isnat edilmeli veya sövme, küfretme yoluyla kişinin onur, şeref veya saygınlığına saldırılmalıdır.
İsnat veya Sövmenin Gerçekleşme Biçimleri: (1)
1- Hakaret Suçunun Huzurda (Yüze Karşı) İşlenmesi
2- Hakaret Suçunun Gıyapta (Yoklukta) İşlenmesi
3- Hakaret Suçunun Huzura Eşit Sayılan Araçlar Aracılığıyla (Sosyal Medya, İnternet, Mektup, Telgraf, Ses ya da Mesaj, Elektronik Posta Yolu Yoluyla) İşlenmesi
Cezayı Azaltan ya da Kaldıran Kişisel Nedenler:
1- Suçun Haksız Bir Fiile Tepki Olarak İşlenmesi
2- Suçun Kasten Yaralama Suçuna Tepki Olarak İşlenmesi
3- Suçun Karşılıklı Olarak İşlenmesi (Karşılılık Hakaret)
Suçun Mağduru: Mağdur, kendisine hakaret edilen kişidir. Kanunda, mağdurdan “kimse”, “kişi” olarak söz edilmiş olup, suçun yöneltildiği belli ya da belirlenebilir bir kişi olması dışında başka bir özellik yüklenmemiştir. (2)
Suçun Faili: TCK m. 125’te “bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi” olarak tanımlanmıştır. Herhangi bir gerçek kişi, suçun faili olabilir fakat öncesinde de belirttiğimiz gibi, tüzel kişiler suç mağduru veya faili sayılmazlar.(3)
KAYNAKÇA:
- Arısoy, s. 167
- Özbek, a. g. m., s. 258; Tezcan/Erdem/Önok, a. g. e., s. 416.
- Parlar, Ali/Hatipoğlu, Muzaffer, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Yorumu, Yayın Matbaacılık, Ankara, 2007,s. 971; Tezcan/Erdem/Önok, a. g. e., s. 414.