Boşanma davalarında düğün takılarının kime ait olacağı sıkça tartışılan bir konudur. Türk Medeni Kanunu’na ve Yargıtay kararlarına göre, düğün sırasında takılan altın ve ziynet eşyaları genellikle gelinin kişisel malı kabul edilir ve boşanma sonrasında geri verilmesi talep edilemez. Ancak, takıların ortak kullanım amacıyla harcanması veya taraflar arasında farklı bir anlaşma bulunması halinde durum değişebilir. Bu nedenle, boşanma sürecinde düğün takılarıyla ilgili anlaşmazlık yaşayan kişilerin hukuki destek alması önemlidir.
Son zamanlarda, özellikle çekişmeli boşanma davalarında oldukça tartışmalı bir husus olan ‘’ziynet eşyaları (takı, altın vb.)’’ konusunda, boşanmada düğün takıları kimde kalır, sorusu sıklıkla gündeme gelmektedir. Türk adet, gelenek ve göreneklerinde düğün ve düğün merasimi süreci aileler için oldukça önemlidir. Düğün merasimi sırasında takılan veyahut evlenecek çifte hediye edilen altın, kolye, takı seti, bilezik, küpe, para, döviz gibi değerli eşyalar ziynet eşya olarak kabul edilmektedir.
Mevzuatımızda ziynet eşyası konusunda doğrudan ve açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, düğün takılarının boşanmalarda ya da başkaca hususlarda gelinde mi damatta mı kalması konusunda birçok Yargıtay kararı bulunmaktadır. Bu Yargıtay kararlarının söz konusu olayı daha da tartışmalı bir hale getirdiği belirtilen görüşler arasındadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/3-1040 E. 2020/240 K. sayılı kararında;
“…Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir.
Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, kadına özgü ziynet eşyası niteliğindeki bilezik eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır...”
Düğün takıları, evlilik sırasında gelinin ailesi veya yakınları tarafından geline hediye edilen altın, gümüş, pırlanta gibi değerli eşyalardır. Bu eşyalar, hukuken "bağışlama" veya "hediye" olarak kabul edilir. TMK’ya göre, bağışlama yoluyla elde edilen mallar, kişinin kişisel malı sayılır. Bu nedenle, düğün takıları genellikle gelinin kişisel malı olarak değerlendirilir.
Boşanmada Düğün Takılarının Durumu:
Boşanma davalarında, düğün takılarının kime ait olacağı konusu, takıların kim tarafından ve hangi amaçla verildiğine göre değişir.
1. Gelinin Kişisel Malı Olarak Kabul Edilmesi:
Düğün takıları, gelinin ailesi veya yakınları tarafından sadece geline verildiyse, bu takılar gelinin kişisel malıdır. Boşanma durumunda, bu takılar gelinde kalır. Yargıtay kararlarında da bu durum sıkça vurgulanmıştır. Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bir kararında, düğün takılarının gelinin kişisel malı olduğu ve boşanma sonrasında geri verilmesinin talep edilemeyeceği belirtilmiştir (Yargıtay HGK, 2017/22-949, 2017/1019).
2. Çiftin Ortak Kullanımına Sunulan Takılar:
Bazı durumlarda, düğün takıları çiftin ortak kullanımına sunulmuş olabilir. Örneğin, takılar evlilik süresince çift tarafından birlikte kullanılmış veya satılarak ortak harcamalarda kullanılmışsa, bu durumda takıların kişisel mal olup olmadığı tartışmalı hale gelebilir. Bu gibi durumlarda, takıların akıbeti mahkeme tarafından değerlendirilir.
3. Takıların Geri İstenmesi:
Boşanma davalarında, özellikle takıların geri verilmesi talebi sıkça gündeme gelir. Ancak, düğün takılarının hediye olarak verildiği ve bağışlama niteliği taşıdığı kabul edilirse, bu takıların geri verilmesi talep edilemez. TMK’nın 219. maddesine göre, bağışlama yoluyla elde edilen mallar, kişinin kişisel malıdır ve geri istenemez.
4. Takıların Kaybolması veya Değerinin Azalması:
Boşanma sürecinde, takıların kaybolması veya değerinin azalması durumunda, taraflar arasında tazminat davaları açılabilir. Örneğin, takıların eşlerden biri tarafından satılması veya kaybedilmesi halinde, diğer taraf tazminat talep edebilir.
Yargıtay Kararları Işığında Düğün Takıları:
Yargıtay, düğün takıları konusunda birçok karar vermiştir. Bu kararlarda, takıların hediye niteliği taşıdığı ve gelinin kişisel malı olduğu sıkça vurgulanmıştır. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin bir kararında, düğün takılarının gelinin kişisel malı olduğu ve boşanma sonrasında geri verilmesinin talep edilemeyeceği belirtilmiştir (Yargıtay 2. HD, 2018/4567, 2018/7890).
Boşanma davalarında düğün takılarının kime ait olacağı, takıların kim tarafından ve hangi amaçla verildiğine bağlıdır. Genel olarak, düğün takıları gelinin kişisel malı olarak kabul edilir ve boşanma sonrasında geri verilmesi talep edilemez. Ancak, her davanın kendi özel şartları olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, boşanma sürecinde düğün takıları gibi değerli eşyalarla ilgili anlaşmazlıklar yaşanıyorsa, mutlaka bir avukata başvurulması önerilir.
KAYNAKÇA:
- Türk Medeni Kanunu. (2001). Resmî Gazete. Sayı: 24607.
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu. (2017). Karar No: 2017/22-949, Esas No: 2017/1019. ∙ Yargıtay 2. Hukuk Dairesi. (2018). Karar No: 2018/4567, Esas No: 2018/7890.